20 Temmuz 2015 Pazartesi

THY Euroleague'deki temsilcilerimiz kadrolarını oluşturma telaşında

Yeni sezon itibariyle ilk kez dört temsilciyle katılacağımız Turkish Airlines Euroleague yine büyük bir heyecana sahne olacak. Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes, Pınar Karşıyaka ve Darüşşafaka Doğuş yeni sezon kadrolarını bir an önce oluşturmanın peşinde. NBA takımlarının Avrupa piyasasının altını üstüne getirmesi ve oyuncu ücretlerinin fazlasıyla artması kulüplerin işini zorlaştırıyor. Şu ana kadar yapılan ve yapılması muhtemel transferlerle takımların son durumuna bakalım...

Fenerbahçe Ülker

Geçtiğimiz yılın Final Four ekiplerinden Fenerbahçe Ülker, kadrosunda ciddi sayılabilecek bir değişime gitti. 2014 - 2015 sezonun ortasında takıma dahil olan ve oyun kurucu rotasyonunu büyük oranda kuvvetlendiren Nikos Zisis, takımın, hatta Avrupa'nın, sayılı şutörü Andrew Goudelock, profesör Bjelica, tecrübeli pivot Oğuz Savaş sarı lacivertli ekipten ayrıldı. Bobby Dixon'ın kadroya eklenmesiyle beraber yabancı oyuncu statüsüne geçen Emir Preldzic ile sözleşmeleri sona eren Luka Zoric ve Semih Erden'in durumlarıysa belirsiz.

Şu ana kadar 4 oyuncusuyla yollarını kesin olarak ayıran Fenerbahçe Ülker, transferlere zaman kaybetmeden başladı. Öncelikle Pınar Karşıyaka'dan Dixon ve Barış Hersek'i kadrosuna katan Fenerbahçe yerli oyuncu rotasyonunu güçlendirecek hamleler yaptı. Ardından, geçen yılın en sorunlu bölgelerinden biri olan oyun kurucu rotasyonunun baş aktörü Kostas Sloukas transfer edildi. Sloukas - Dixon - Kenan üçlüsüyle kaliteli 1 numara rotasyonu oluştuğunu söylemek doğru olacak.

Bjelica'nın NBA'e transfer olmasıyla birlikte 4 numara arayışlarına yoğunlaşan sarı lacivertli ekip, önce Makedon forvet Pero Antic'i, sonrasında ise İtalyan Luigi Datome'yi renklerine bağladı. Sırp forvetten boşalan uzun forvet rotasyonu da Datome - Antic - Barış üçlüsüyle tamamlandı.

Hickman'ın dönüşüyle birlikte, 2 numarada sorun yaşamayacağını düşünen Obradovic şu sıralar 3 ve 5 numaralara yoğunlaşmış durumda. NBA lokavtı döneminde Thabo Sefolosha gibi canavar 3 numaraya sahip olan Fenerbahçe, son yıllarda savunmacı bir 3 numara bulmakta zorlanıyor. Emir'in yabancı statüsüne geçmesiyle birlikte, o bölgede değişikliğe gitmeyi düşünen sarı lacivertlilerin ilk hedefi ise Nikola Kalinic. Sırp oyuncu, savaşçı kimliğiyle ön plana çıkıyor ve Fenerbahçe Ülker'in özlemini duyduğu oyuncu profilini tamamen karşılıyor. Hücumdaki rolü çok fazla olmasa da savunmasıyla takıma çok şey katacağı açık.

Pivot pozisyonundaysa görünen o ki sadece Vesely'nin yeri garanti. Zoric'in ligdeki yabancı sınırlamasından dolayı kesin gönderileceğini hesaba katarsak, Semih'in de rotasyonun bir parçası olarak kalması gerekiyor. Tabii ki Vesely - Semih ikilisiyle bir sezona girmek facia olabilir. O yüzden 5 numaraya da bir transfer gelecek. Son dönemde adı en çok dillendirilen oyuncu olan Bojan Dubljevic, Vesely - Semih rotasyonunu destekleyecek muazzam bir parça gibi duruyor. Diğer iki pivota göre daha kadife elli olan Dubljevic, ikili oyunlarda da takımı büyük oranda rahatlatacak.

Baktığımız zaman, Fenerbahçe Ülker için maksimum iki hamle kaldığı açıkça görülüyor. Geçen seneyle karşılaştırıldığı zaman, Dubljevic de gelirse, uzun rotasyonunda kalitenin arttığını söyleyebilirim. En azından, birbiriyle uyumsuz değil; ancak birbirini tamamlayan parçalar görüyoruz. Kısalardaysa, Goudelock'ın gidişi elbette bir sorun getirecek. Bu aşamada Bogdan ile Melih'in ciddi performans vermeleri gerekiyor. Hickman'ın uzun sakatlıktan nasıl döneceği de Fenerbahçe Ülker'in Euroleague'deki seviyesini belirleyecek. Bu aşamadan bakıldığında, geçen seneye göre güç kaybetmeyen; ancak zamana ihtiyacı olan bir takım duruyor karşımızda. Ne olursa olsun, Fenerbahçe Ülker'in bundan sonraki hedefi Final Four dışında kalmamak olmalı. Şampiyonluk gelmeyebilir ama o dörtlüden biri olmak gelenek haline gelmeli.

Anadolu Efes

Euroleague'in güçlü ekiplerinden Anadolu Efes de transferde elini çabuk tutmaya çalışıyor. Uzun zamandan beri gelmeyen başarının peşine düşen lacivert beyazlılar, Koç Ivkovic'in önderliğinde iyi bir atılım yapmak istiyor. Bu bağlamda Efes ilk olarak, Braynt Dunston ve Derrick Brown'ı kadrosunu dahil etti. Nenad Krstic'in ağır sakatlığı sebebiyle uzun transferini bir an önce bitirmek isteyen Anadolu Efes için şu sıralar Boban Marjanovic'in adı geçiyor. Bu transferle birlikte 4 numarada Brown - Saric rotasyonu, 5 numaradaysa Dunston - Marjanovic - Krstic - Emircan Koşut rotasyonu oluşacak. Efes, bu şekilde kusursuz sayılabilecek bir uzun kadrosuna sahip olacak.

2 numarada Birkan Batuk ile Furkan Korkmaz'ın yanına da transfer yapacak olan Anadolu Efes, Pınar Karşıyaka'dan Jon Diebler'ın transferini bitirdi. Matt Janning'in takımdan ayrılacak olmasıyla birlikte Diebler'ın geniş bir rol alacağı açıkça görülüyor. Özellikle yarı final serisinde Fenerbahçe Ülker'e, final serisindeyse Anadolu Efes'e karşı oynadığı basketbol, Diebler'ın bu seviyeleri şimdiden sindirdiği gösteriyor. Tabii ki Amerikalının performansında Ufuk Sarıca etkisini de görmezden gelemeyiz. Nitekim, Türkiye'ye adım attığında, sadece, çizgi gerisinden topu potaya göndermeyi düşünen bir oyuncuydu Diebler.

Efes'in kısa rotasyonunda açık seçik olmasa da bir sorun var. En azından bu sorun sadece Diebler transferiyle kapatılacak kadar ufak değil. Bir de Stratos Perperoglou'nun da ayrılma ihtimalinin artması Efes'i oldukça zorlayabilir. Derrick Brown'ın zaman zaman 3 numaradan süre alacak olması bu sorunu ne kadar kapatır önemli bir tartışma konusu.

Perperoglou'nun ayrılmasıyla birlikte Cedi'nin de yükü ister istemez artacak. Bu durumun Cedi için de avantaj olduğunu söylemek lazım. NBA geri sayım yaptığı şu dönemde süresinin 2 dakika bile artması fayda sağlayacak. Geçen yıl sakatlıktan dönen Birkan'ın da iyi bir hazırlık dönemiyle seviyesini yükselteceğini düşünürsek 2 - 3 rotasyonu kurulmuş olacak.

Anadolu Efes'in en güçlü taraflarından birisi de oyun kurucuları. Geçen sezon ortasında takıma monte edilen Fransız oyun kurucu Thomas Heurtel'in bu sezon daha büyük katkı vereceğini düşünürsek, Malaga'dan transfer edilen Jayson Granger'ın da çok iyi bir tamamlayıcı olduğunu söylemek gerekir. Özellikle geçtiğimiz sezon Draper'ın verdiği katkının çok daha fazlasını beklemek hiç de yanlış olmaz. Üçüncü guard olarak da Engin Atsür ya da Doğuş Balbay'ın yer alması rotasyona büyük bir artı katıyor.

Sonuç olarak; Anadolu Efes'in kadrosu oldukça iyi. Fakat, hedefi Final Four olan lacivert beyazlılar için kısa rotasyonunu genişletmek faydalı olabilir. Hatta son dönemde adı geçen oyuncularda Kyle Kuric gelirse, Efes çok önemli bir kadro kurmuş olur.

Pınar Karşıyaka 

Pınar Karşıyaka çok fazla oyuncu kaybetmemiş olsaydı buraya yazacaklarım belliydi. Muhteşem bir takım, inanılmaz bir arkadaşlık ve görülmemiş bir kolej havası... Esasında koç Ufuk Sarıca sayesinde bunların hepsinin devam edeceğine inanıyorum. Yukarıda da değindiğim gibi; tek amacı çizgi gerisinden şut atmak olan Diebler'ı ulaştırdığı seviye bile koçun neler yapabileceğini gösteriyor. Sarıca'nın en büyük avantajıysa, geri adım atmaktan nefret eden bir taraftar topluluğuna sahip olması. Karşıyaka taraftarı, takımları 20 sayı farkla geride olsa da maçı bırakmıyor. Heyecanla, tutkuyla maçı çevirmesini biliyor. Ufuk Sarıca ve Karşıyaka taraftarının bu duruşu devam ettikçe gelecek her oyuncunun potansiyelini bir tık aşacağını söyleyebiliriz.

Küçük bütçeli ilçe takımları için şampiyon olmak bir sürü zorluğu beraberinde getirir. Büyük bütçeli takımlar önce koçuna talip olur, sonra oyuncularına. Karşıyaka koç konusunda çok şanslı çıktı. Ufuk Sarıca, "Acaba ayrılır mı" sorusunu bile sormamıza fırsat bırakmadan Karşıyaka'da kaldı. Yine de birçok oyuncu Ufuk Sarıca gibi düşünmeyip takımdan ayrıldı. Kesinlikle giden oyunculara en ufak laf edilmemeli. Onlar, Karşıyaka tarihine geçip, unutulmaz bir zaferle ayrıldılar. Dixon ve Barış Hersek Fenerbahçe'ye, Diebler Efes'e, Strawberry Olympiacos'a giderken, Juan Palacios ve Kenny Gabrie'in de takımdan ayrılma ihtimalleri yükseldi. Giden oyuncular, Pınar Karşıyaka'da kazandıklarının en az 3'er katına imza atacakları için hak vermemek elde değil. Zaten, yeşil kırmızılı renklere minnet duydukları da her hallerinden belli.

Takımdan ayrılan isimlerin yerini doldurmak her takım için zor olsa bile, bütçesi az olan takımlar için çok daha zor. Pınar Karşıyaka da hiç vakit kaybetmeden yurt için piyasasına yöneldi ve işin bir kısmını halletti. Yalnız hala önemli eksikler var ve bunları toparlamak zaman alacak.

1 numara pozisyonundan başlarsak; Dixon'ın alternatifinin hemen bulunması sevindirici. Geçtiğimiz yılı Milano'da geçiren Joe Ragland'ı kadrosuna katan Pınar Karşıyaka, Soner Şentürk'le de sözleşme yeniledi. Geçtiğimiz sezonu Dixon - Soner ikilisiyle atlatan Karşıyaka'nın bu yıl iki oyun kurucuyla idare edemeyeceği gün gibi ortada. Rotasyon için yabancı oyuncuların adı geçse de Kerem Tunçeri gibi bir tecrübenin takıma katılması önemli olur. Ayrıca, Anadolu Efes'in Engin Atsür'ü aldığı takdirde Doğuş Balbay'ı elden çıkaracak olması da Karşıyaka'nın iştahını kabartabilir.

2 numaraya geçtiğimiz zaman, Diebler'ın yokluğunun Türk Telekom'dan Josh Carter'la doldurulacağını görüyoruz. Çok iyi bir şutör olan Josh Carter, Diebler'ın yokluğunu hiçbir şekilde hissettirmeyecek. Burada rotasyonun diğer kahramanıysa Ted Kolejliler'den transfer edilen Muhammed Baygül olacak. Geçtiğimiz yılın başında Karşıyaka'dan Fenerbahçe'ye katılan Can Altıntığ'ın da geri dönme ihtimali çok yüksek. Oyun kurucu pozisyonuna yapılacak takviyeyle Soner Şentürk'ün de 2 numaradan süre alacağını düşünerek tamamlanmış bir bölge olduğunu söyleyebilirim.

Geçtiğimiz sezon Galatasaray forması giyen Justin Carter'ı, şu ana kadar yapılmış en iyi transfer olarak göstermek yanlış olmaz. Ligde ve Euroleague'de kendisini kanıtlayan Justin Carter, 3 numara konusunda Pınar Karşıyaka'ya hayat verdi. Tabii ki Justin Carter'a rağmen sorunlu kalan bölgelerden birisi de 3 numara. İnanç Koç'un yaşı nedeniyle katkı veremeyecek duruma gelmesi, hatta jübile yapma ihtimali, bu pozisyona transfer yapılmasını zorunlu hale getiriyor.

Uzun rotasyonuna bakıldığında Kerem Gönlüm, Cemal Nalga ve Egemen Güven üçlüsü haricinde oyuncu görünmüyor. 4 ve 5 numaralara en iki, bana göreyse üç transfer yapılması gerekiyor. Ancak, Karşıyaka'nın bu noktada çok talihsiz olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki, kime el atsalar değerlendi. Kancayı ilk olarak Walter Tavares'e atan Pınar Karşıyaka, oyuncunun Atlanta Hawks'e gitmesiyle büyük bir şok yaşadı. Sonrasında Laboral'in kadroda pek düşünmediği Colton Iverson'ı imzaya beklerken, ikinci bir şok geldi ve Iverson Laboral'de kaldı.

Baktığımız zaman; Pınar Karşıyaka'nın işi Euroleague'de hiç kolay görünmüyor. Bu yıl, Euroleague Karşıyakalı basketbolseverler için keyif anlamı taşıyor. Kuşkusuz Karşıyaka'da yaşayan herkes "Basketbol diye yazılır, Karşıyaka diye okunur" cümlesini Avrupa'ya da taşımak istiyor.

Darüşşafaka Doğuş

Dürüst olmak gerekirse, Darüşşafaka Doğuş diğer üç takıma göre en az takip ettiğim takımdı. O yüzden daha yüzeysel geçip, yazıyı bitireceğim.

Öncelikle Darüşşafaka Doğuş'un sezon içinde bir türlü dengeli takım olamadığını gördük. Zaman zaman çok iyi basketbol oynasalar da, kötü oynadıkları maçlar da kadro kalitesini göz önüne alırsak fazlaydı. Bu yıl kadrolarında önemli bir yenileme yapacakları ortada. Geçen sezonun ortasında transfer edilen Jordan Farmar dahi Darüşşafaka Doğuş'tan ayrıldı ve Maccabi Tel Aviv'in yolunu tuttu. Ayrıca, Gasper Vidmar, Ermal Kurtoğlu, Göksenin Köksal, Lynn Greer gibi isimler de Daçka'yla yollarını ayırdı. Sıradaysa Ersin Dağlı'nın ayrılığı var. Ersin'in Galatasaray'a geri dönmesi an meselesi...

Yerli statüsünde oynayan Ersin Dağlı'nın takımdan ayrılmasıyla birlikte, Fenerbahçe Ülker'de yabancı konumuna geçen Emir Preldzic'in Darüşşafaka Doğuş'a geçeceği iddiaları hız kazandı. Eğer, Emir Daçka'ya geçerse, Fenerbahçe'de kaybettiği liderlik rolünü yeniden ele alabilir. Hatta sarı lacivertli forma altında gösteremediği potansiyeli bile sergileyebilir. Yeter ki kendisini basketbola versin ve liderlik vasıflarını geri kazansın. Rotasyon açısından bakarsak da gerçekten çok başarılı bir transfer olur.

Jamon Gordon ile Mehmet Yağmur'un arasına Galatasaray'dan Ender Arslan'ın eklenmesi, oyun kurucu rotasyonunu sağlama almış gibi görünüyor. Yine de Ender'in fazlaca sakatlanması, Daçka için zaman zaman zorluklar yaşatabilir. 2 numaradaysa, çok beğendiğim Renaldas Seibutis'in yanına Reggie Redding'in eklenmesi Darüşşafaka Doğuş'u farklı bir seviyeye taşıdı.

Oğuz Savaş, Luke Harangody Milko Bjelica ve Samet Geyik dörtlüsüyle hiç de fena durmayan uzun rotasyonuna sahip olan Daçka, en az bir tane 5 numara alacak. Açıkçası adı geçen isimlerden Sofoklis Schortsanitis'i Türkiye'de izlemek isterim. Kadroya bakıldığında bu takımın çok hızlı bir oyun oynayabileceğini de düşünmüyorum. O yüzden Sofoklis sadece benim için değil, Darüşşafaka Doğuş için de doğru tercih olabilir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder